Felsefe kitapları

Aydınlanma Devrim ve Romantizm

Benim için felsefe demek kıta felsefesi demektir. Her ne kadar analitik felsefeye saygı duysam da o cenahta beni cezbeden ilgi çekici bir şeyler bulamam. Bu yüzden felsefe okumalarımın içinde hep kıta felsefesi ve onun kalbi sayılacak Alman düşüncesi olmuştur. Alman düşüncesine duyduğum ilginin bir diğer sebebi bizim düşünce dünyamızın ardılı sayılmasındandır. Ama bu mevzu uzun ve çetrefil bir konu, buna belki ileride bağımsız bir yazıda girerim.

Frederick Beiser’ın Aydınlanma Devrim ve Romantizm adlı kitabında 1790 dan itibaren geçen on sene içinde Almanların politika üzerine ürettikleri düşünceleri, saflaşmaları, tartışmaları ele alıyor. Bir sene evvel 1789 da heyecanla karşılanan Fransız devrimi olmuş, ardından Jakobenizm doğmuş bir kargaşa dönemi yaşanmıştır. İşte Fransız devriminin bütün fikri alt yapısı hemen yanı başında Almanya’da, filozoflar çağında gündemin ortasına yerleşmiştir. Bu kitaba başlama nedenim kafamda aydınlanma, muhafazakarlık ve hümanizm saflaşmalarını netleştirmekti. Konunun öncelikle politika olması beni tereddüte düşürdü. Ama etik ile politikanın beraber ilerlemesi bu endişemi giderdi. İşin etik ve politik yönü oluşturulan bütün teorilerin pratik yanıydı. Muhtemelen bir dönemin felsefesini anlamanın en kolay yolu onu şekillendiren siyasi ortamı bilmek olmalı.

Beiser’ın anlatımı teknik değil. Bu yüzden daha evvel felsefe metni okumamış olanların da rahatlılka okuyabileceği bir metin. Bu anlamda kitap Alman felsefesine giriş kitabı olarak da değerlendirilebilir.

Kitap, bugün için geçerli olan etik ve politik kavramların şekillendiği, temellendiği zamanlara gidiyor. Bazen biraz dikkatli okumak gerekiyor. Politikanın etik değerlere bağlı olması gerektiği yönündeki sarsılmaz inanç dikkat çekici. Henüz dünyada bugün olduğu haliyle politika makyevelist bir çaba olarak anlaşılmıyor, yani henüz her şeyin mubah olduğu bir dünyada değiliz.

Kitaba yaşlı kindle da başladım, fakat o kadar çok yerin altını çizme ihtiyacı hissettim ki sonunda pdf den devam etmek zorunda kaldım.

Standart