Uncategorized

Nisan sonundan

En son şubatta yazmışım. Şu geçen zaman içinde aklıma yazacak bir şeyler gelse de yoğunluktan dönüp yazamadım. Geçen hafta yoğun protestolar altında geçti. Muhasebecilerin artan iş yükü, maliyenin aklına estikçe yeni bir form, beyanname uydurması sonunda 130.000 muhasebeciyi delirtti. Buna bayram tatilinde bile çalışmak zorunda oluşumuz eklendi. Ona rağmen beyannamelerin yetişmemesi ise cinleri iyice tepemize çıkarttı. Bayramda twitterda ortalığı ayağa kaldırdık. Hemen hemen bütün odaların önünde protestolar yapıldı, twitterda #muhasebeyangınyeri başlığı altında çözüm arandı. Ben işin twitter ayağındaydım. Ara sıra telefonla odaları arayıp darladım. Sonunda topu topu bir hafta uzatma aldık, maliye hâla mevzuyu anlamış değil. Neyse buraya dönüşüm bunun için değildi, yazmaya oturunca içimi dökmeden edemedim. Gene uzun uzun yazmaya vaktim yok, gün içinde fırsat buldukça paragraf paragraf yazıcam.

Bizimkiler gittikten sonra hayattan beklentilerimi sadeleştirdim. Basitçe sağlıklı yaşlanmak ve neşe diyebilirim. Neşe konusunda bir sürü projem var, ama bunlar için biraz vakte ihtiyaç var ki şu an en az sahip olduğum şey. Sağlıklı yaşlanma ise henüz bir takıntıya dönüşmese de bu sınıra çok yaklaştı. Farkında olmadan bir multivitamin ya da balık yağından masamın üstüne dolduran vitamin ordusuna gelmişim. Burada da bir sadeleşmeye ihtiyaç var da bu konu da biraz bekleyecek. Bunun dışında ne yapıyorum yürüme, egzersiz, sağlık beslenme, masaj, suya girme ilk aklıma gelenler. Henüz beceremediğim şeyler erken yatma ve daha çok okuma. Sağlık için neşeli bir sosyal çevre? O da yoklardan.

Sağlıklı beslenme derken ne yapıyorum? Öyle planlı programlı bir şey değil aslında, yavaş yavaş oturan alışkanlıklar. Çok eskiden “kolestrol fazla karaciğer yağlanmasına dikkat et” dendiğinde önce çaydan şekeri kaldırmıştım, sonra da yemekte tek dilim ekmeğe indim, porsiyonlar küçüldü. Uzun süre böyle gitti. Geçen sene ki tansiyon atağı sonucu doktorun verdiği liste konuya biraz hız verdi. Yedi de en geç yedi buçukta yemek yiyorum. Carrefurdan online alışverişte listeme enginar takıldığında alırım. Pazardan ne istediğim sorulduğunda brokoli veya kereviz derim. Biri muhakkak gelir. Dışarıda fırsat bulursam, demir için ciğeri affetmem. Safra kesesinin alınmasından sonra artık ağır yağlı yemekler yiyemiyorum, o yüzden hafif yemeklere ve zeytin yağlılara kaydık. Balık ayda üç kez alınır. Yoğurdu devamlı tüketmeye çalıyorum. Son zamanlarda ev yoğurduna döndük. Zerdeçal veya kekikle beraber tüketiyorum yoğurdu. Aklıma gelirse yemeğe acı biber ekliyorum. Hamur işi iyice azaldı, tatlılardan yana tercih sütlü tatlılar. Bir de bu ara portakala yüklendim. Ek olarak su içmeye çalışıyorum. Programlı değil ama yemek aklıma geldiğinde tercihlerim böyle. Derviş gibi yaşıyorum ama lordlar gibi besleniyorum demek de hoşuma gidiyor 🙂 Yapılacak başka bir sürü şey vardır. Benim bilebildiklerimle rutinime katabildiklerim bunlar.

Bugün bende yazma isteği uyandıran bir video vardı; NHK nin yürüyüş üzerine videosu. Yürüyüş üzerine bir şeyler yazmak vardı kafamda, laf nasıl sağlıklı beslenmeye geldi anlamadım. İlerde bu kanal için başlı başına bir post yapayım. Video burada açılmıyor ama youtube dan izlenebilir.

Standart

Nisan sonundan” üzerine 2 yorum

  1. Ceren S. dedi ki:

    çok iyi yapıyorsunuz, daha ne yapacaksınız…

    ben de 45’ten beri artık bu konulara daha çok kafa yormaya başladım, vitaminin de fazlası zarar, bu da akıl karıştırıyor tabii..

    sağlıklı günler dilerim

    • Sağolun, aslında doğrusu en azından bir kan tahlili sonrası bu işlere girişmek. En azından yağda eriyen vitaminler için. Benimki biraz el yordamıyla hareket oluyor.

Yorum bırakın