Evrak girerken dinlediklerim

4

Ceren Sungur bir tarihçi ve youtubeda Tarih Obası adında oldukça neşeli bir tarih sayfası var. Birbirinden renkli tarihi ve tarih dışı videoları var. Zaman zaman dinliyorum. Bu seriye devam edersem ileride dinledikçe paylaşırım.

Bu bölümün konusu Ceren Hanımın Sibirya’dan Balkanlara Şamanlar ve Cadılar konulu iki ciltlik kitabı. Geniş bir coğrafyayı, Asya halklarını kapsıyor. Günümüzde önyargıyla bakılan ve görmezden gelinen bir konuyu ele alıyor. Zaten kendisi de anlatıyor.

Bu serinin bir göreve dönüşmemesi için bu notları kısa tutmaya gayret ediyorum. Beğenmediğim videoları paylaşmıyorum. Beğendiğim videolarda katılmadığım bir görüş olursa, vaktim de olursa buraya not olarak ekliyorum.

Standart
Evrak girerken dinlediklerim

3

Kürşat Demirci hoca Arkeolojinin, Antropoljinin, Dinler tarihinin süper starı. Nerde bulsam dinlediğim bir iki kişiden. Serinin bu videosunda Jung’un arketipler kuramının dinler tarihinde kullanımını anlatıp, sonrada konuyu Gılgamış Destanı’ndan örneklemiş.

Serinin bir evvelki videosu Kabala üzerineydi. Sürgün psikolojisi üzerinden Kabala’nın kaleme alınışı oldukça aydınlatıcıydı. Onu da tavsiye ederim.

Hoca yılların verdiği tecrübeyle bir konu nasıl anlatılır çok iyi biliyor. Kavramı vermeden onun zeminini oluşturuyor ve adım adım ona ilerliyor. Bunu da dinleyende tempoyu ve merakı kaybettirmeyecek şekilde yapıyor.

Klasik düşünce okulunun yaptığı en iyi işlerden biri bu sanırım.

Standart
Evrak girerken dinlediklerim

2

Zaman Yönetimi için Dilara Hocam’dan harika bir video. Ama sonuna kadar dinleyemedim. Temposu çok hızlı. Üstüne bir de kaydı hızlandırmış (nasıl yapıyorlar bilmiyorum, bir çok videoda gördüm, cümlenin sonundaki esleri bir şekilde yok ediyorlar) ve üstüne konuyu hap gibi anlatılır hale getirmiş. Okumak için metin çok iyi ama dinlemek için yorucu.

Anlattığı “şimdi ve burada” olup da dinleyebileceğiniz ya da izleyebileceğiniz bir video. Siyasetin vs nin dışında gerilmeden doyurucu içerikler arama macerası devam ediyor. İçerik doyurucu ama odaklanma isteyen bir tempoya sahip. Bu yüzden Dilara Hocayı listeden çıkardım, içerik için ise boş zamanları olanlara tavsiye için blogladım.

Standart
Evrak girerken dinlediklerim

1

90′ ları iki kelimede tanımla deseler renkli ve boğucu derdim. 80 ler bana bütün arızalarına rağmen daha sıcak gelmiştir. Çok renkliydi, tüm alacasına bulacasına rağmen menfi anlamda da renkli değildi. Canlıydı, hızlıydı, değişkendi; renkli tv, çok kanal, her kafadan bir ses say say bitmez. Boğucuydu. Siyasi ortam, gündem boğucuydu. Özal sonrası siyaset rotasını kaybetmişti.

Doğan Hoca, “Küstah ve Cretkâr” ın Cem Uzan’da vucud bulduğunu söyledi. İsmi henüz açıklamadan önceki o bir saniyede benim aklıma Cem Özer gelmişti Sonrada Ferhan’ın “Köşedönücü”sünde hayat verdiği.

O zamanlar için görebildiğim ve bilebildiğim kadarıyla çok derinlikli fikri tartışmalar yok. Bu düşünceye katılmıyorum. Bir takım yeni ezberler, çeviriler ve her kafadan bir ses. Nerden biliyorum? O da bana kalsın.

Kültür Tarih sohbetleri bir ara vermişti galiba. Tekrar yayına başlamış, iyi de yapmışlar.

Standart