Hasar tespiti, Hatıralar, Hayal meyal, Hikayeler, Şifa niyetine

..

Babamın anlatmayı sevdiği hikayelerden biri şöyledir; babaannem, galiba Dedemin rahatsızlığı sırasında Mahmutpaşa’ya başörtüsü örer. “Baş örtüsü örer” derken kenarlarını örermiş. Bir gün Babaannemin iş yaptığı esnafı askere çağırırlar. Adamcağız üç ay sonra evine döner, ama çocuklarının hepsini tabiatı değişmiş bulur. Eve bir tepsi baklava aldırır. Çocuklar tepsiyi silip süpürür. İkinci tepsi alınır, çocuklar bu sefer de eskisi gibi saldırırlar tepsiye, ama yerken biraz zorlanırlar. Üçüncü tepsi gelince ise kimse onun yüzüne bakmaz. Esnaf ise ” hah gözleri doydu” der, rahatlar:)

Standart
Hatıralar, Hayal meyal, Şifa niyetine

..

Sakallarım beyazlıyor, saçlarım dökülüyor. İhtiyarlıyorum. Benden evvel dört abim doğum esnasında ölmüş. Ben yaşayayım diye adımı Yaşar koymuşlar.Annem eskiden anlatırdı, ben doğmadan bir falcıya baktırmış, falcı ” merak etme, altmış yaşına kadar yaşar”, demiş. Çocukken bunu anlatırdı, merak etme iyi olacaksın demekti. Şimdi 50 ye merdiven dayadım. Falcı haklıysa on kusur senem kaldı:) . Hemofilinin çaresi bulundu gibi, ama ben yetişirmiyim bilmiyorum. Bu sene için ümitlenmiştik, ama galiba iki seneyi alacak, bekleyeceğiz.

Bir de küçük bir para kesesi vardı hatırladığım. Eski değersiz bozuk paralarla dolu idi. Yaşayayım diye beni babaanneme satmışlar:) Bazen kızdığımda annem derdi “Ona sattık ondan onun gibi asabi oldun” diye. Bir taşla iki kuş, hem bana hem kayınvalideye taş. Sonrada hızını alamadan eklerdi “Ölmüş gitmiş kadının arkasından beni konuşturuyorsun”, diye. Şimdi yazarken farkettim, sağlam fırçaymış:)

Standart