Günlerin getirdiği

Şubat başından

Kasımdan beri bir şeyler yazamadım. O arada sadece bir kaç youtube videosu paylaşmışım. Kasım çok yoğundu, son peşin vergi epeyi yorucu geçti. Aralık ve Ocak da onu aratmadı. Bir kaç gece çalışmak zorunda kaldım, uyku düzeni iyice altüst oldu. Önümüzde ise onları artamayacak, sıkışık geçecek Nisan ve Mayıs var.

Neyse ki gündelik yürüme rutinimden vaz geçmedim. Aralık 2000 adımın üzerinde geçti, Ocak’ta da 2000 adımın üzerinde tutunabildim. En çok önemsediğim şeylerden biri bu rutini sürdürebilmek. Bazı hevesleri farkında olmadan geride bıraktım resim kursu bunlardan biri. Her şeye yetişmek mümkün değil. Bu sene yürüyüşü yavaş bir tempoda geliştirmeyi düşünüyorum. Yürümenin yanına bir kaç egzersiz eklemeyi düşündüğümden tempoyu yavaşlattım.

Geçenlerde aklıma çocukken kardeşimle seyrettiğimiz Lourel Hardy ler geldi. Bir ara onlar gibi konuşmaya başlamıştık; geliyorumdur, yapıyorumdur 🙂 Lise yıllarında ise Ferhan gibi konuşma alışkanlığına bulaştık, herkes gibi. O yıllar öyleydi. Bir arkadaşım ben artık Ferhan gibi konuşmaktan sıkıldım, hiç bir özelliği olmayan adamı oynayacağım demişti. O zaman bu fikir hoşuma gitmişti, belki bir konuda rahatça bilmiyorum demem, bunun da hoşuma gitmesi ondan. Bu paragraf çok dağınık oldu ama kalsın, biraz da dağınık olsun.

Epeyidir youtubeda bir şeyler yapmayı düşünüyordum. Sonunda yapabileceğim bir konu buldum: Matematik. Konu hakkında epeyi bir fikrim vardı. Teknik olarak araştırma yapmam biraz vakit aldı, istediğim tripodu Türkiye’de bulamadım, alibaba dan aldım. Fakat bu tripodun benim yapmak istediğim iş için uygun olmadığını aslında masa üstü tripod almam gerektiğini çizim yapan birinin videosunda farkettim. Bu triodun benzerini bulmak, amazondan sipariş etmekle de bir kaç hafta geçti. Sonra? Bir kaç deneme yaptım, sonuçtan pek memnun olmadım. Daha iyisini yapmak için işin başına oturmaksa henüz içimden gelmedi. O arada, bir akşam bambaşka bir konuda yaptığım bir video işi değiştirdi. Şimdilik dört video yükledim. Şunu tekrar anladım ki heves ettiğin bir işe kafasını gözünü yararak aklına geldiğinde girişeceksin. Mükemmelleştirmeye çalıştığında işin tadı da, hevesi de kaçıyor. Bazen kervan yolda düzülüyor. Yarım yamalak olsun kimin umrunda. Sonrakilerde yavaş yavaş düzelir nasılsa.

Standart

Şubat başından” üzerine 2 yorum

  1. Ceren S. dedi ki:

    Onca işin arasında dolu dolu geçmiş bence, hem fiziksel hem bilişsel uğraşlar var… Ne güzel. Videoları izleyebiliyor muyuz? Nasıl ulaşabilirim?

Yorum bırakın